Eveettt. Bir kez daha Cumartesi.... Cumartesi günlerini oldum olası severim ama diyet döneminde ekstra bir önem taşır oldu J Neden mi? Tabi ki diyette de olsam hafta sonları yiyecek konusunda özgür olmam.
Gerçi her anlamda ve alanda özgürlük benim için büyük önem taşır. Hatta o kadar ki en sevdiğim işi bile mecbur olduğum için yapamam…
Mesela mutfakta zaman geçirmek, yeni tatlar keşfetmek en çok sevdiğim şeylerden... Fakat karın doyurmak zorunda olunduğu için 15 dk'da adeta koşarak yemek yapmak benim için kabus.
Ya da spor yapmak hayatımın her döneminde bana büyük keyif vermiştir… Şu gün, şu saatte, şu kadar spor yapılacak deninceeee…. portakal orda kal J
Büyüdükçe ( yani yaş ilerledikçe J ) insan kendini daha iyi tanıyor ya… Eeeee ben de beni keşfediyorum. Bütün bu zorunluluklardan hoşlanmamanın altında sorumluluk duygusu yatıyor. Şöyle ki; kendimi bir takım şeylere mecbur bıraktığımda, yapmak istemediğim halde yaparsam istemeden yapmış oluyorum, dolayısıyla da keyif almıyorum. Yok yapmazsam da bu sefer o kadar sorumluluk sahibiyim ki yapmamış olmanın huzursuzluğunu yaşıyorum. O zaman da yap da kurtul durumuna geliyorum. Her halükarda mutsuzum yani J
Diyet konusunda da uzun bir süre yaşadığım bu değil miydi? Hem diyet yapmak istiyordum ve kendimi buna mecbur tutuyordum ama diğer yandan gözüm çöplükte J olduğundan hep bir şey daha yemek istiyordum. Yiyince de pişmanlıktan neredeyse ölüyordum.
Neyse ki o günler geride kaldı, verdiğim her kilo beni biraz daha motive etti, mecbur olduğumdan değil, sonuçlarını gördükçe keyiften devam ettim diyete….
Veeeeeeeee……..
Bu sabah 64 kilo olduğumu görünce bir kez daha gurur duydum kendimle….
Her zamanki gibi sabah yürüyüşümü de yaptım ve güne hazırım…
Bol bol spor yapabileceğimiz, sağlıklı ve mutlu bir hafta sonu diliyorum. Sevgiyle kalın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder